Sovyetler’in Beatles’ı: Yalla

“`html

Synthesizing the Silk Roads: Orta Asya’nın Müzikal Zenginliği

Ağustos ayında Ostinato Records tarafından “Synthesizing the Silk Roads” adıyla yayımlanan bu albüm, dinleyicilere 1980’lerin Sovyet Orta Asya’sının müzik kültürlerini sunuyor. Özbek Diskosu, Tacik Folktronica, Uygur Rock ve Kırım Tatar Cazı gibi çeşitli türleri harmanlayarak, İpek Yolu’nda dikkat çekici bir ses yelpazesi oluşturuyor. Bu albüm, müziğin tarihsel katmanlarını gün yüzüne çıkararak, zengin bir sonik deneyim sunuyor.

Sovyetler Döneminin Yeraltı Müziği ve Orta Asya’nın Yükselen Sesleri

Eski Sovyetler Birliği döneminde, devlet onaylı müziklerin öne çıktığı bir ortam vardı. Ancak 1970 ve 1980’lerde, bu sosyalist düzenin gölgesinde yerel sanatçılar farklı sesler ve stiller yaratarak gizli bir yeraltı kültürü geliştirdiler. Özbekistan, Tacikistan ve Kazakistan gibi ülkeler, daha önce duyulmamış müzik stilleriyle dolup taştı. “Synthesizing the Silk Roads” albümü, Tacik sanatçı Khourmo Chirinova’nın “Paidot Kardam” adlı baladından tutun, Yachlik’in Uygur rock tarzına kadar birçok örnek sunuyor. Ayrıca, 1940’larda Yunanistan’daki iç savaştan kaçan mültecilerin etkisiyle gelen melankolik ezgiler de bu zengin potpurinin bir parçası.

Orta Asya: Sosyalist Dönemde Batıya Açılan Müzik Kapısı

Ostinato Records’un başkanı Vik Sohonie, bu albümün yalnızca bir müzik derlemesi olmadığını, aynı zamanda geçmişin kapılarını aralayan bir yolculuk sunduğunu ifade ediyor. Sovyetler Birliği’nin, Asya kıtasında farklı bir müzik dokusuna sahip olduğu gerçeğini vurgulayan Sohonie, bu durumun birçok efsaneyi çürüttüğünü belirtiyor.

Neden Orta Asya?

Bu müzikal çeşitliliğin kökenleri 1940’lı yıllara dayanıyor. Nazilerin Avrupa’yı tehdit etmesiyle, Sovyet yönetimi 16 milyon insanı Orta Asya’ya göç ettirdi. Bu göç, askeri ve ekonomik hedeflerin yanı sıra etnik çeşitliliği sağlamak adına gerçekleştirildi. Özbekistan, bu dönemde farklı etnik grupların bir araya geldiği bir kültür merkezi haline geldi. Sonuç olarak, Taşkent, sanatsal üretim için önemli bir merkez oldu.

1970’lerde Plak Üretiminde Patlama

1970’li yıllarda, Melodiya adlı devlet destekli plak şirketi, yılda yaklaşık 200 milyon plak üretme kapasitesine ulaşmıştı. Rock kulüpleri, 1970’lerin sonlarında disko müziğiyle birleşerek, SSCB genelinde büyük bir popülarite kazandı. Bu kulüpler, birçok “burjuva israfı” ile ya da “yeraltı disko mafyası” ile anılmaya başlandı.

Yerli Müzisyenlerin İnnovatif Yaklaşımları

Özbek Yahudi topluluğu, dış bağlantılarını kullanarak Japon Korgları ve Amerikan Moog’ları Orta Asya’ya soktu. Bu durum, hem siyasi baskılarla hem de müzikal çeşitlilikle şekillendi. Harvard Üniversitesi’nde bu konular üzerine çalışan araştırmacı Leora Eisenberg, Sovyetler dönemindeki müzikal inovasyonların SSCB’nin kültürel politikalarının bir sonucu olduğunu belirtiyor.

Taşkent: Kremlin’in Kültürel Projesi

Tarihsel ve coğrafi önem taşıyan Taşkent, Kremlin’in modernleşme projelerinde stratejik bir yerde bulunuyordu. 1958’de Afro-Asyalı Yazarlar Derneği’nin yapması için ev sahipliği yapan Taşkent, farklı müzik türlerinin birleşmesine olanak sağladı.

Özbek Cazı ve 1968’deki Festival

Caz müziği, 1968’de Taşkent’te düzenlenen Orta Asya Caz Festivali ile gelişmeye başladı. Bu festival, daha sonra birçok yerel grupların caz, rock ve elektronik müzik unsurlarını harmanlamasına yol açtı.

Yalla: Özbek Beatles

Ostinato Records’un repertuarında bulunan Yalla grubu, Özbek melodilerini Batı rock müziği ile harmanlayarak, bu dönemin “Özbek Beatles’ı” olarak anılmayı başardı.

Sovyetler Dağıldı, Sesler Unutuldu

SSCB’nin dağılması ve Özbekistan’ın bağımsızlık kazanmasıyla birçok müzikal yaratım unutulmaya yüz tuttu. Özbek plak koleksiyoncusu Anvar Kalandarov, bu kayıplara dikkat çekti. Kalandarov, yıllarca süren araştırmalarının ardından önemli bir plak koleksiyonu oluşturarak, Ostinato Records ile iş birliği yaparak bu tarihi sesleri yeniden canlandırmaya çalıştı.

Tasavvuf edilen müziklerin kaynağına inmek ve unutulmuş melodileri gün yüzüne çıkarmak adına, Kalandarov ve Ostinato Records, Ekim 2023’te Taşkent’te derleme için on beş parçayı seçmek üzere yüzlerce kaydı inceledi. Özgün haklar konusunda da hayatında kalan sanatçılarla irtibat sağladılar.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir